| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | biriyle temasa geçmek | contact with someone a link to someone f. |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | biriyle temasa geçmek | be onto somebody f. |
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | (biriyle) temasa geçmek | contact with (one) f. | ||
|
The only thing that foreign intervention has done is to bring the rebels into contact with government officials. Dış müdahalenin yaptığı tek şey isyancıları hükûmet yetkilileriyle temasa geçirmek oldu. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | (biriyle) temasa geçmek | get on to (someone) [uk/ireland] f. | ||
|
I'll get on to her right away. Ben hemen onunla temasa geçeceğim. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | (biriyle/bir şeyle) bağlantıya/temasa geçmek | link up with (someone or something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (biriyle) temasa geçmek | link with (someone) f. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | (biriyle) temasa geçmek | get hold of (one) f. | ||
| Deyim | (biriyle) temasa geçmek | get in touch (with one) f. | ||
| Deyim | biriyle/bir şeyle temasa geçmek | get in touch with somebody/something f. | ||
| Slang | ||||
| Argo | (biriyle) bağlantıya/temasa geçmek | holler at (someone) f. | ||
